Sükuneti bulamadım
Yağmurda dışarı çıktım
Beynimi zangır zangır titretmek için kafamı sırılsıklam ıslatıyordum
Birisi senin kalabalıkta kaybolduğunu söyledi
O zaman anlamamıştım
Şimdi de anlamış değilim
İçi geçmiş sandalyede oturup pembe tavşanlar içerken düşündüğün kişi ben miydim?
Ve herkes gitmişti
Sokağın aşağısına dikmiş gözlerini bakıyordun çünkü sinir krizi geçirmemeye çalışıyordun
Yağmur gibi değildi daha çok deniz gibiydi
Bu acıyı ben istemedim, kendiliğinden geldi
Fırtınayı seviyorum ama şimşekten hoşlanmıyorum
Tüm o sular çok çabuk ortaya çıkıyor, çok korkutucu
Ve herkes gitmişti
Sokağın aşağısına dikmiş gözlerimi bakıyordum çünkü sinir krizi geçirmemeye çalışıyordum
Sağlam altındım
Kavgadaydım
Mahvolmuş gibi görünenden geri dönüyordum
O kadar uzaktan geldiğini göremedim
Kafamı bir çevirdim ki, oradasın
Şimdi benimle dans etmek istemene çok şaşırdım
Tam da senin etrafında olmadığın bir hayatı yaşamaya alışıyordum
Şimdi benimle dans etmek istemene çok şaşırdım
Hep seni yerden çok yükseğe kaldırdığımı söylemişsindir
Sen beni görmedin ben parçalanıyordum
Ben beyaz kızlar parkının kalabalığında beyaz bir kızdım
Sen beni görmedin ben parçalanıyordum
Ben kalbi kırık bir insanın televizyon versiyonuydum
Dedin ki acısız olurdu karanlıkta bir iğne
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder