25 Ocak 2013 Cuma

Bugün yolda yürürken kafama dev bir şey damladı. Yavasça alnıma süzülen şeyin sıcaklığı kafamda soru işaretlerine yol açtı. Yoo, bu bir su damlası değildi. Her ne kadar gönül kafama sıçan şeyin bir melek olduğuna inanmak istiyorduysa da, tahmin edebileceğiniz üzere kafamdaki bokun yeşil- sari tonları beni melekleri çok yanlış anladığımı düşünmeye itti.
Ve dostlarım, bir kuşun kafanıza sıçmasından daha kötü bir şey varsa o da bir kuşun kafanıza ve gözlüğünüze sıçmasıdır.
Yanlış anlamayın, bu ilk sıçılışım değil, birçoklarınız gibi birkaç kez yaşadığım bir hadise bu ama ne yalan söyleyeyim hiç 2 haftalık katliam gibi bir final döneminin son sınavının ardından tahliye edilmiş bir şekilde yaylana yaylana evime giderken yakalamamıştı beni sevimli kanatlı dostlarımız.
Sitemim bundandır.
Yoksa noolacak canım sonuçta bugün bana yarın onlara....
(yazar burda yerçekimine anlamsız bir meydan okuyor)
İçlerinizden bazılarınız daha ilk cümleden hikayenin sonunda loto oynayacağıma kendilerini inandırmış olabilir. O bazılarına iki çift lafım olacak: (ki iki çift lafın 4 laf ettiğini varsayarak)
PARAM YOK, PARAM YOK.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder