29 Temmuz 2014 Salı

Abim, 1,5 yaşındaki dünyanın en tatlı bebeği olan yeğenimin babası. 31 yaşında.
Bugün onlardaydık. Mutfağa gidip kendine bir çay koydu. Hmmmfffsss hmmmffsss koltuğa oturdu, saatine baktı, eline kumandayı aldı. İçeriye, eşine seslendi:
"Baby Tv kaçtaydı??"
Sanırım olası bir kuşak çatışmasının önüne geçmeye çalışıyor.......

25 Temmuz 2014 Cuma

ganzenrozıs

Az önce annemin balkondaki saksı gülünde sigara söndürürken elime diken battı.
Hak ettiğimi düşünüyorum.

21 Temmuz 2014 Pazartesi


ellerimde kanlar ve yanaklarımda saçlar vardı.

25 haftadır traş olmamıştım.

pencereyi kırıp açtım, arka koltukta silahım vardı.

rıhtım sokağında 65 ile gidiyordun.

ve beni arabayla bırakabileceğin konusunda sana güvenebileceğimi biliyordum.

tıpkı okyanus'un gelgit konusunda ay'a güvendiği gibi.

ve sen "bi keresinde 14 yaşımdayken birinin öldürüldüğünü gördüm." dedin.

ve ben de "nerelerdeydim bilmiyorsun" dedim.

sen güneye doğru ilerliyordun, yiyecek bir şeyler arıyorduk.

aklına takılan bir şarkı vardı ve şarkı iyi değildi.

nakaratı çok ucuzdu "aşıklar su geçirmez" gibi bir şey.

arabanın üst penceresinden palmiye ağaçlarına uzanıyordum.

ve burda California'da benzinin ne kadar pahalı olduğunu düşündüm.

dedin ki "geçmişini arkada bırak ve her şey düze çıkacak"

dedim ki "nerelerdeydim bilmiyorsun."

sonra birayla dolu deponu hatırladın.

arabayı park ettin ve "david hadi birer bira içelim" dedin

ayakların çıplak kuma adım attın.

deli gibi açtım ve fıstık ezmeli ekmekten daha fazlasına ihtiyacım olduğunu söyledim.

sonra gün batımı doğu kıyısında daha güzel görünmeye başladı.

dedin ki "dostum david, iyice aç gözlü ve kaba olmaya başladın"

dedim ki "nerelerdeydim bilmiyorsun."


kalkışa geçen bir uçak vardı, inişe geçen de bir başka uçak.

bir binanın yan tarafında "kahvaltı" tabelası okunuyordu.

dedin ki "pelikanla karşılaştırdığında, uçak bir hiçtir."

ve ben de orasının meksika tarzı akşam yemeği sunabilecek bir yer olmasını umdum.

böylece biraz burrito alır birazcık da ispanyolca konuşurdum.

dedin ki "kuş hem sessiz hem de kesinlikle nasıl balık yakalayacağını biliyor"

dedim ki "bebeğim buradaki kimse polisi aramayacak, anlıyor musun, patron iyi biri gibi duruyor ve garson çok sevimli. herhangi birini indirmek çok yazık olur"

dedin ki "ödümü patlattın, çok ileri gidiyorsun, arabama atlamadan önce beni istemiyordun bile."

dedim ki "bebeğim, şu ana kadar gördüğüm en güzel kadın olabilirsin ama nerelerdeydim bilmiyorsun."

19 Temmuz 2014 Cumartesi

hastayı kaybediyoruz

Uzaklık: 538 km
Hissedilen uzaklık: 2,827 km

11 Temmuz 2014 Cuma

bu hikayede hiçbir sigara zarar görmemiştir

temmuz 5 sabahı kadar serin yatağın o tarafı.
alt üst kirpiklerim tüm gece birbirlerine doyamamış, ayırması çok zor.
el yordamıyla saati bulmaya çalışıp kafamı çeviriyorum.
ah ulan nasıl göreyim- her sabah ne denli miyop olduğumu unuturak uyanıyorum.
bu saatlerde ürpererek balkona çıkmayı çok seviyorum.
sabahlığım 10 yıllık, henüz edebi cümlelere yedirilecek yaşta değil.
elimin tersiyle akan burnumu siliyorum.
gözüm çiçekleri kesiyor.
itiraf edeyim, evim güney cepheye bile bakmıyor.
haliyle her geçici heves sonucu alınan çiçekler kadar intikam istiyorlar.
eğreti rüzgar gülünü ilk kez döndüren rüzgarı yakalıyorum.
ben bu sabah, farklı olarak, bir sevgiyi öldürüyorum; şehirler kimbilir hangi olaylara gebe.
sıkıyorum, son damlasına kadar çıkartıyorum.
son kullanma tarihini asla umursamayan bir adamı daha uğurluyorum.
ben maalesef, ağzımın tadını bozamıyorum.