31 Aralık 2014 Çarşamba

ulan her şey ne değişikleşti ya.

27 Aralık 2014 Cumartesi

sınav 10 üzerinden

en üzeceği yerden vurdu
en üzeceği yeri çok iyi bilirdi
yıllarca üzerimde gezindi, topraklarımı avuçlarında test etti
yer kabuğunun altında durmadan enerji pompalanan
gelişmekte olan bir uzak doğu ülkesiydim
pembe yapraklı kendine has vişne ağaçlarım ya da
sahip olamadıklarım üzerine söylenmiş alçak gönüllü melodilerim
kimsenin umurunda değildi
gidecek olana hiç sarılmamak biraz sarılmaktan daha mı iyiydi (5 puan)
kendini hiç affedemeyeceğin bir şey yapmana rağmen başkalarının seni affetmesi 
o zehir gibi tat
daha çok sigara daha çok iç bulantısı
antibiyotik alkol etkileşimi kadar zararsız birkaç detay mutfakta yoğunlaşıyor
mutfakta mesela çok hüzünlü bir arkadaşın altını kapatmayı unutmuşum, arkadaş yanıyor.
bırakalım bütün bunları da
pahalanan dövizler ve birlikte uyanılan sabahlar arasındaki ilgiyi açıklayınız (5 puan)
en üzeceği yer, 
hayallerine çarpan dirseğim, kendi etrafında hızla dengesizce dönen 
hayaller hayaller
beceriksiz kollarım
tutamadığım hayaller
halının üzerinde
kristal parçalara ayrıldı
izin ver açıklayayım, vallahi
benim dirseğim çarptı acelem vardı, o yüzden kırdım hayalleri.
"dirseğin çarptı diye suçlamadım ki ben seni, hayalleri de boşver, senin suçun acelenin olmasıydı."

16 Aralık 2014 Salı

işte ozzaman

I know that we're lost
but soon
we'll be found.

15 Aralık 2014 Pazartesi

biliyorum, biliyorum korkuyorum,
sarhoşum ve yorgunum
ve yürüdüğüm şehir, yürüdüğüm şehir
beni yutuyormuş gibi hissediyorum
ellerim cebimde
bir gölge gibi hissediyorum
bir gölge gibi
hissediyorum

korkuyorum
hata yapmış olmaktan korkuyorum
burda benim için hiçbir şey yok
bana zamanında söylediğin şeyler
bana zamanında düşündürttüğün şeyler
kulağımda rüzgar gibi
uzun kahverengi saçlarımda kümeleniyor

hiçkimsenin umurunda olmayan gölgeler gibi hissediyorum
kulağıma ne fısıldadın?
bulmayı istediğim neyi söyledin bana?
bulmamı istediğin cevap neydi?
hiçbir yalan yok, yalan yok, yalan yok

bir şeyleri geri getir
biraz kendin, biraz herkes için
sen ve tüm parçaların
beni getiren sen ve tüm parçaların
bana verdiğin tüm aşk kalmamı sağlayacak kadar güçlü ve şimdi her şey düzelecek

13 Aralık 2014 Cumartesi

1 Aralık 2014 Pazartesi

amsterdam

havalar çok soğumaya başladı, havalar. şu sandalyeyi yaksam da artık başka yerlere de oturmayı başarabilsem. daha dün sapsarıydı yapraklar. kim bölmüş mevsimleri, nasıl bilebilmişler tam şu gün sonbahar bitiyor tam şu gün havalar soğumaya başlıyor, havalar.
hayatlar da soğumaya başlıyor belirli bir noktadan sonra. bi bok toparlayamıyorum kafamda. zaman olmadı düşünmeye.
ama tur rehberi konuşuyor bir yandan.
"bu köprünün altında öpüşen çiftler sonsuza kadar beraber olmaya söz verirler."
öpecek kimsen yok tam köprünün altından geçerken.
bir yabancıyı öpsen, çok mu ayıp.
sonra o yabancıdan özür dilesen, pardon sizi sonsuzluğa süreklediğim için desen.
yabancı, sorun değil dese, "zaten sonsuzluk abartılan bir şey"
çoktan geçtiniz köprüyü, etraf aydınlandı birden, ordan anlıyorsun.
haritanın farklı bölgeleriyle ilgileniyorsunuz artık.
öpücüğü geri alamıyorsun.