21 Temmuz 2014 Pazartesi


ellerimde kanlar ve yanaklarımda saçlar vardı.

25 haftadır traş olmamıştım.

pencereyi kırıp açtım, arka koltukta silahım vardı.

rıhtım sokağında 65 ile gidiyordun.

ve beni arabayla bırakabileceğin konusunda sana güvenebileceğimi biliyordum.

tıpkı okyanus'un gelgit konusunda ay'a güvendiği gibi.

ve sen "bi keresinde 14 yaşımdayken birinin öldürüldüğünü gördüm." dedin.

ve ben de "nerelerdeydim bilmiyorsun" dedim.

sen güneye doğru ilerliyordun, yiyecek bir şeyler arıyorduk.

aklına takılan bir şarkı vardı ve şarkı iyi değildi.

nakaratı çok ucuzdu "aşıklar su geçirmez" gibi bir şey.

arabanın üst penceresinden palmiye ağaçlarına uzanıyordum.

ve burda California'da benzinin ne kadar pahalı olduğunu düşündüm.

dedin ki "geçmişini arkada bırak ve her şey düze çıkacak"

dedim ki "nerelerdeydim bilmiyorsun."

sonra birayla dolu deponu hatırladın.

arabayı park ettin ve "david hadi birer bira içelim" dedin

ayakların çıplak kuma adım attın.

deli gibi açtım ve fıstık ezmeli ekmekten daha fazlasına ihtiyacım olduğunu söyledim.

sonra gün batımı doğu kıyısında daha güzel görünmeye başladı.

dedin ki "dostum david, iyice aç gözlü ve kaba olmaya başladın"

dedim ki "nerelerdeydim bilmiyorsun."


kalkışa geçen bir uçak vardı, inişe geçen de bir başka uçak.

bir binanın yan tarafında "kahvaltı" tabelası okunuyordu.

dedin ki "pelikanla karşılaştırdığında, uçak bir hiçtir."

ve ben de orasının meksika tarzı akşam yemeği sunabilecek bir yer olmasını umdum.

böylece biraz burrito alır birazcık da ispanyolca konuşurdum.

dedin ki "kuş hem sessiz hem de kesinlikle nasıl balık yakalayacağını biliyor"

dedim ki "bebeğim buradaki kimse polisi aramayacak, anlıyor musun, patron iyi biri gibi duruyor ve garson çok sevimli. herhangi birini indirmek çok yazık olur"

dedin ki "ödümü patlattın, çok ileri gidiyorsun, arabama atlamadan önce beni istemiyordun bile."

dedim ki "bebeğim, şu ana kadar gördüğüm en güzel kadın olabilirsin ama nerelerdeydim bilmiyorsun."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder