4 Mart 2015 Çarşamba

Mutlulugumu ve nesemi bircok insanla paylasabilirim, cunku bu benim bircok insanin yaninda cok rahat olmami saglar, bircok insanin da bana eslik etmesini normallestirir.
Huzunlu oldugum zamanlar, huzun diyorum naifligine siginarak kelimenin, huzunden keyif almanin insani bir icgudu oldugunu aciklayamadim cunku ben onlara, belki kelime darligindan, belki enerji yoksunlugundan, belki "anlatmaya nereden baslanir ki simdi"den, belki..
Huzunlu oldugum zamanlar, insanlari kaciriyorum. Sanki faturanin odenmesinin son gunuymus, sanki kutuphaneden alinan kitabi tam o gun teslim etmeleri gerekiyormus gibi, insanlarin aceleyle terk etmesini sagliyorum.
Bir allahin kulu kalmiyor, serinligini kullanacagim.
Kafam yaniyor, kafam.
Masa var orada. Tahta serinligi.
Yasla kafani.
O agacin nereden gelip nereye gittigini dinle.
Zaman gecsin.
Sen bir agac ile umulmaz bir muhabbete dal oracikta.
Herkes gitsin.
Faturalar varsa odenecek, kitaplar varsa teslim edilecek, varsin gitsinler.
Mutluluk tabii ki paylasildikca gercektir.
Siz huznu paylasmaya hic yanasmadiniz ki.




2 yorum: